E-ticaret siteleri için hayatta kalma rehberi, yüzlerce parametre ve değişkenin hesaba katılması gereken zorlu bir yolculuk. Satış, müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik şeytan üçgenindeki bu turumuzda can yeleklerinin olmadığını hatırlatırız.

Dolayısıyla gerçeklerle yüzleşeceğiniz 3 temel soruyla, bu okyanusta dijital geleceğinizi nasıl sürdürülebilir kılacağınızı keşfedebileceğiniz ipuçlarına hızlıca geçelim…

E-ticaret sitelerinin bir fiziki mağazası olup olmadığı önemsizdir. Fakat arama sonuçlarında çıkmıyor ve(ya) reklamlarınızı gelire dönüştüremiyorsanız bulunabilir olma konusunu tekrar değerlendirmelisiniz.

1. Okyanusta Hayatta Kalmak

Her gün binlerce sitenin ölü doğduğu bir okyanus bu. Üstelik sanki fanusta gibi hayatta kalan her 10 siteden 9’una da erişilemiyor. Dolayısıyla fanustan çıkıp, hayatta kalma mücadelenize başlamak için öncelikle bulunabilir olmanız gerekiyor.

Günümüzde bulunabilir olmak için aşağıdakilerden en az birini, mümkünse hepsini yapmanız gerekir:

  • Site kaynaklarınızla uyumlu bir servis sağlayıcı (Server, Hosting)
  • Arama motoru optimizasyonu (SEO)
  • Özgün dijital içerik üretimi (Original Content)
  • Siteler arası takip edilebilir referans trafiği (Backlink)
  • Arama motoru reklamları (Ads vd.)
  • SEO ve analitik değerlendirme (Semrush, Similarweb, Analytics, vd.)

Bunlara ayıracağınız bütçe, satışlarınızla doğrudan ilişkili olmakla birlikte ölçülebilir olmalıdır. Ölçülemeyen her ne ise yönetilemeyeceği gibi sürdürülebilir olmaktan da uzaklaşır.

Yoğun trafiğin olduğu yerler potansiyel satışa işaret eder. Fakat yanlış konumlama avlanma yerine av olmanıza sebep olabilir.

2. Büyük Balıklarla Avlanma ve Av Olma

Amazon, Trendyol ve HepsiBurada gibi pazaryerleri prime türevli hizmetlerle kendi niş tüketici kitlesini edinmek adına paket servisler sunuyor. Bunun yanında Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformları içerik tüketimi sosuyla birer farklı tip pazaryerlerine dönüşmüş durumdalar. Öte yandan tüketiciler Google gibi arama motorlarında fiyat araştırması yapmaktan geri durmuyorlar.

Bununla birlikte pek çok tüketici satış sonrası servis garantisi algısıyla, herhangi bir ürünü daha ucuza sunabileceğiniz e-mağazanız yerine, daha yüksek ücretle bu pazaryerlerinden almayı tercih edebiliyorlar. Dolayısıyla bu tercihi tüketicilere bırakarak eticaret sitenizle entegre şekilde kendi trafiğini yaratan bu pazaryerlerinde de sosyal medyada firmanızı konumlandırmalısınız.

Ayrıca lokal özel günler ve pazaryerlerinin kendi özel indirim takvimlerinin sadece ilgili ürünlerle sınırlı olmadığını ve birçok tüketicinin bu dönemlerde almak üzere bir listesinin olduğunu hesaba katın.

Bununla birlikte doğru ürün içerik bilgisi ve kapsamlı görüntüsü ile olumlu geribildirim ve yorumların, tercihte fiyat dışındaki en büyük farklılaşma alanları olduğunu unutmayın.

Google Trends ve SimilarWeb gibi trend takip araçları, anahtar kelime arama sıklığı ve buna karşı edinebileceğiniz konum hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlar.

3. Akıntıları Takip Edin

Trendler ve trafik kaynakları doğru yolda olup olmadığınızla ilgili iki büyük değişkendir. Trendler kendini arama sonuçlarında listelenme olarak gösterirken, trafik kaynaklarınız ise odağınızı netleştirir.

Dolayısıyla gerek içerik oluştururken, gerek reklam verirken, trendlerden bağımsız hareket etmeyin. Bununla birlikte trafik gelmeyen bir içerik ve(ya) reklamda da ısrar etmeyin.

Unutmayın ki dijital sürdürülebilirliğinizin kaynağı satışlarınız, satışlarınızın devamlılığı da olumlu müşteri deneyimi ve yapılan olumlu repüstasyonlar belirliyor. Dolayısıyla bahsi geçen tüm bu dinamikleri içselleştirmiyor, aynı yerde olmayı sürdürüyorsanız, yerinize bunları hakkıyla yapan başkaları dolduracaktır.

Anahtar Kelimeler

Faydalı Bağlantılar

1. Top Marketplace Ranking in Turkiye
2. 2024’s Best Selling WooCommerce Themes
3. E-Pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi